Nişanlanmanın Hukuki
Niteliği
Türk Medeni Kanunu madde
118/1’e göre nişanlanma evlenme vaadidir. .ancak
vaadin oluşturduğu hukuki işlemin niteliği tartışmalıdır ve üç farklı görüş
vardır. Bunlar; önsözleşme görüşü, karar görüşü ve
sözleşme görüşüdür.
Önsözleşme
Görüşü
Bu görüşe göre nişanlılık
Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde bir sözleşme vaadi yani önsözleşmedir.
Çünkü Türk Medeni Kanunu nişanlanmayı evlilik vaadi olarak kabul etmiştir. Bu
görüş birkaç yönden eleştirilmektedir. Şöyle ki, TBK m. 29’a göre önsözleşme; “Bir sözleşmenin ileride kurulmasına ilişkin
sözleşmeler geçerlidir. Kanunlarda öngörülen istisnalar dışında, önsözleşmenin geçerliliği, ileride kurulacak sözleşmenin
şekline bağlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. Ancak nişanlanma herhangi bir
şekil şartına bağlı değildir. Diğer yandan ise TBK’ya
göre önsözleşmeyi yapan, ileride asıl sözleşmeyi
yapmaya da mecburdur. Borcun yerine getirilmesi için dava açılabilmektedir.
Ancak TMK m. 119/2’ye göre “Nişanlılık, evlenmeye zorlamak için dava hakkı
vermez.” şeklinde düzenlenmiştir. Son olarak, önsözleşmeyi
her cinsiyetten insanın yapabilirken, nişanlanma hukuken yalnızca karşı
cinsiyetten insanlar tarafından yapılabilmektedir.
Karar Görüşü
Nişanlanmanın hukuki
niteliğiyle ilgili savunulan diğer bir görüş ise, nişanlanmayı karar olarak
nitelendirmektedir. Bu görüş, nişanlanmada iki iradenin varlığını ve bunların
birbirlerine uygunluğunu kabul etmekte, fakat karşılıklı olmadığını iddia
etmektedir. Bu görüşe göre sözleşmelerde iradeler karşılıklı ve aksi yönde iken
nişanlanmada, taraf iradeleri aynı yöndedir. Bu iki irade bir noktada
birleşince nişanlanma meydana gelir. Bu şekilde kurulan işlem ise sözleşme olmayıp karardır.
Sözleşme Görüşü
Bu görüşe göre
nişanlanma; karşı cinsiyetteki iki insanın birbirine uygun irade beyanları ile
kurulan bir sözleşmedir. Ancak bu sözleşme TBK’ya
değil TMK’ya tabi bir sözleşmedir. Şunu belirtmekte
fayda var ki, niteliğine uygun olduğu takdirde TBK maddeleri de sözleşmeye
uygulanabilir. TMK’ya göre kurulmuş olan nişanlanma
ilişkisi sadece taraflara sadece evliliği gerçekleştirme yükümlülüğü
getirmemektedir. Buna ek olarak nişanlılık; saadet, örf ve adete uygun olacak
şekilde yardım ve bakım gibi hukuki yükümlülükleri de beraberinde
getirmektedir. Genel görüş ise; nişanlanmanın aile hukukuna yani TMK’ya tabi bağımsız bir sözleşme olduğudur.
Nişanlanma hangi görüşe
göre bakılırsa bakılsın hukuki bir anlam taşımaktadır. O halde nişanlılığa
aykırı yapılan davranışlar da hukuki sonuç doğurmaktadır. Boşanma avukatı
nişanlılığa aykırı durumlarda da devreye girmektedir. İzmir boşanma avukatı
yalnızca evliliği sona ermesinde değil nişanlılığın sona ermesi veya bunlara
aykırı başkaca davranışlar gösterilmesi halinde de çalışma alanı bulmaktadır.